Yeşilin ve Mavinin Buluştuğu Yerdesiniz

ÇARPIŞMA

Kategori Kategori: Anı | Yorumlar 4 Yorum | Okunma 2741 Okunma | Yazar Yazan: tatar | 13 Eylül 2008 23:56:42

Hamit Öğretmen öğrencilerine bir şeyler vermek için çırpınır,boşa vakit geçirmez ciddi görünüşü ve sert mizacıyla öğrenciler üzerinde hem bir saygı hem de tam bir otorite oluşturmuştu.

            ÇARPIŞMA

 

     Eylül ayında ,okulların açılmasına az bir zaman kala,yanında ya okulun hademesi ya da son sınıflardan bir öğrenci ellerinde okulun zili kapı kapı dolaşıp, okul zamanı gelmiş kız veya erkek öğrencileri okula kaydederdi.Okulların açık olduğu her Allah'ın günü hiç aksatmadan elinde sefer tası, hızlı hızlı yürüyerek ta Sarıkaya'daki evinden Yukarı Suçatı İlkokulu'na kar, tipi ,soğuk, sıcak demeden gelen bu cefakar, idealist öğretmenin adı Hamit Uzun'du.

 

Aynı zamanda okulun müdürü de olan Hamit Öğretmen öğrencilerine bir şeyler vermek için çırpınır,boşa vakit geçirmez ciddi görünüşü ve sert mizacıyla öğrenciler üzerinde hem bir saygı hem de tam bir otorite oluşturmuştu. Bizim okulda en hoşumuza giden olay öğretmenlerin kendi aralarında öğle paydosunda voleybol oynamalarıydı. Maçlar esnasında doğal olarak öğretmenimiz olduğu için Hamit öğretmenin tarafını tutar, olanca gücümüzle onu desteklerdik. Doğrusu solak solak çivileme vuruşunu da pek çıkaran olmazdı.

 

Bu voleybol maçlarının hiç bitmesini istemezdik.Çünkü öğleden sonra ilk dersimiz matematik olurdu. Daha doğrusu bu matematik dersleri çoğu zaman tüm günümüzü alırdı. Yağmur veya kar mı yağıyor yahut ta hava çok mu sıcak beden iptal ardı arkası kesilmeyen problem çözmeye devam. Yine böyle yoğun bir dersin ardından teneffüs zili çaldı öğretmen çıkınca sıra arkadaşım Halit bana vurdu ve kaçtı bende olanca hızımla peşinden koşarken, bir kız arkadaşımla çarpıştık. İkimizde yere düştük. Kız arkadaşımız başladı ağlamaya. Kendi acımı, sızımı unutup kız arkadaşımızı yerden kaldırıp sırasına götürdük. Sıraya oturdu ama içini çeke çeke ağlamaya devam ediyor. Bizde Halit'le ağlamaması için dil döküyoruz.Çünkü bu kız arkadaşımız sınıfın en çalışkanı ve doğal olarak ta öğretmenimizin en sevdiği öğrenci. Derken öğretmenler zili çaldı. Öğretmen sınıfa girdi. Hepimiz kalktık oturduk ama gözümüz ağlıyor mu diye arkadaşımızda. Heyhat hala sessiz sessiz ağlıyor. Dersimizde sosyal bilgiler dersi. Hamit öğretmen masasındaki kitabı açtı, sonra ayağa kalktı, sınıfa şöyle bir göz atınca bizim görmesini istemediğimiz şeyi gördü.

 

Kız arkadaşımız hala ağlıyordu.Yanına varıp "evladım ne oldu sana?niçin ağlıyorsun?" dedi. Arkadaşımız bu ilgiden sonra daha hızlı ağlamaya başladı ve beni işaret ederek "bu arkadaşım bana çarparak yere düşürdü" dedi. Öğretmen yanıma gelerek "kalk bakalım tahtaya bacaksız" dedi. İstemeye istemeye tahtaya kalktım.Kaç kişi isteyerek tahtaya kalkar ki?

 

Bayağı kesirlerden bir soru sordu. Elimde tebeşir bir şeyler yazdım sonra sildim, tebeşiri yere düşürdüm tekrar aldım daha sonra tekrar yazdım, ama olacak gibi değil. Ben ecel terleri döküp bayağı kesirle çarpışırken, Hamit öğretmen yanıma geldi gözleri çakmak çakmak "kiminle yaramazlık yapıyordun "dedi. Ben de çaresiz Halité doğru baktım. Öğretmen Halit'e doğru yürüyerek "seni gidi bacaksız seni gel bakalım tahtaya" dedi.

 

      Tebeşiri arkadaşıma devrettim o da bir şeyler yazıyormuş gibi yaptı ama nafile. O anda öğretmenimiz hala içini çeken arkadaşımızı çağırarak "çöz evladım şu problemi "dedi. O da bir dakikada çözüp daha yok mu der gibi öğretmene bakmaya başladı. Arkadaşımız kocaman bir aferin aldıktan sonra geçip yerine oturdu. Bende Halit'le beraber kulaklarımızın hakkını iyice aldıktan sonra yerimize oturduk.

 

     Bir cumartesi günü evimizin önünde küçük bir hoğşa var hay hay top oynuyoruz. Topa bir vurdum top duvarı aşıp sokağa düştü. Bende, Süleyman, Hakkı, Feyzi gidin şu topu getirin diye bağırıyorum ama beni tınlayan yok. O anda top pat diye sokaktan içeriye atıldı. O kimmiş lan diye duvarın üzerine sıçrayıp sokağa baktım ki Hamit öğretmen beni görünce "seni bacaksız seni ödevlerini yaptın mı?" dedi. Bende, ne cevap verecek hal, nede topa vuracak mecal kaldı. O hafta sonu nasıl geçti o Pazartesi'yi nasıl atlattım hala hatırlamak istemiyorum.

 

     İlkokulda en sevdiğimiz şeylerden biride ilkbahar gelince şarkılar yada marşlar söyleyerek, Almadibi'ndeki Tohma Çayı ile Gökpınar Suyu'nun birleştiği yerdeki söğüt ağaçlarının altında pikniğe gitmekti. okuldaki kasvetli ders saatleri ne kadar zor geçerse, aksine böyle eğlendiğimiz, oyunlar oynadığımız, özgürce hoplayıp zıpladığımız, koştuğumuz zamanlarda o kadar hızlı geçerdi.

 

     Birde milli bayramları kutlamak için bazen Aşağı Suçatı'daki okullar Yukarı Suçatı'ya gelir, bazen de biz Aşağı Suçatı'ya giderdik. İşte bu törenlerin hazırlıkları günler önceden başlardı.Hele de biz Aşağı Suçatı'ya gideceğimiz zaman, öğretmenler sınıfları sıraya sokar sonra Hamit öğretmen gelir, okulun başına geçerek" rahat hazır ol uygun adım marş" komutuyla beraber yürüyüşe geçilir elini bir orkestra şefi gibi aşağı-yukarı sallayarak bütün okula:

        "Dağ başını duman almış gümüş dere durmaz akar

         Güneş ufuktan şimdi doğar yürüyelim arkadaşlar

         Layla laylay lay lay lom

        Sesimizi yer, gök, su dinlesin

        Sert adımlarla her yer inlesin inlesin..."

Marşını söyleye söyleye Hanyeri'nden Aşağı Suçatı İlkokulu'na doğru bir geçişimiz vardı ki: bizi görmeyip de sesimizi duyanlar, küçük bir askeri birliğin geçtiğini zannederlerdi.

 

      O yıllarda öğrenciler tarafından öğretmenlere karşı korkuyla karışık büyük bir saygı duyulurdu. Kendimden örnek verecek olursam İlkokulu bitireli üç dört sene geçmesine rağmen, eşekte binili giderken karşıdan Hamit Öğretmen'in geldiğini görürsem eşekten iner öğretmen geçince tekrar binerdim. Peki o zaman öğrencilere uygulanan bu sert  disiplinin faydası mı olmuştur? zararı mı?

 

     Günümüze gelerek baktığımızda Gürün ve havalisinden: Bakanlar, Milletvekilleri, Generaller, profesörler, müfettişler, Emniyet Müdürleri, Büyük Elçiler, Büyük Şehir Belediye Başkanları,Sanatçılar, İşadamlar... her zaman onlarla gurur duyduğumuz hem yurdumuzda hem de dünyada mesleğinin zirvesine ulaşmış şahsiyetler çıkmıştır. Yalnız bir şey hariç sporcu evet yöremizde sporda zirveye ulaşmış kaç tane sporcu sayabiliriz? Bu sorun sadece bizim bölgeye ait değildir. Çin'de yapılan son olimpiyat oyunlarına bakılırsa yurdumuzda bu konuya gerekli teşvikin ve yatırımların yapılmadığı görülecektir. Bu bağlamda Hamit Öğretmen'in şahsında ebediyete intikal etmiş öğretmenlerimize rahmet, yaşayanlara sağlıklı ve uzun bir ömür diliyorum.

 

 

     HULUSİ TATAR

           İZMİR

 | Puan: 10 / 3 Oy | Yazdırılabilir SayfaYazdır

Yorumlar

Sercan Ünsal { 13 Ağustos 2021 01:54:51 }
Sayın Hulusi Tatar, Babamın okul arkadaşı rahmetli Hamit Uzun öğretmeni iyi yazmışsınız, kalemine sağlık. Müsaade edersen ben de Pamukpınar KE için yazacağım. Size face, messenger den mesaj gönderdim, son çare bu ilginizi bekliyorum... Sağlıklar dilerim.. Tlf. face mesajımda var..
burak uzun { 11 Ocak 2009 01:20:09 }
buyuk babam hamıt uzun ıle ilgili boyle bı yazı gormek benı ayrı bı sevınc ve gururlandırdı ve ıcımdekı buyukbabamı tekrar buyuttu gozumde onların emeklerı oldugunu bılmek guzel ama emeklerının boşa gitmemesi ise asıl oöenmli olaydır bence allah uzunn ömür versin büyükbabam.....
enver yurtseven { 18 Aralık 2008 18:42:21 }
Köyümüzde Hamit, Cemil hocalar olmasaydı şimdi gürür duyduğumuz insanlar çıkmazlardı. Onların sayelerinde insanlar okudu bir yerlere geldiler.Onun içi Hamit öğretmen sağlıklar,Cemil hocaya allahdan rahmet diliyorum.Orta okuldada Haliprahim Şimşek'in hakkını yememek lazım.
Turan KILIÇARSLAN { 10 Ekim 2008 00:44:30 }
Hamit,Cemil,Kemal... öğretmenlerimiz.Hepsini saygı ve rahmetle anıyoruz..
Ağzına,kalemine ve emeğine sağlık..
Diğer Sayfalar: 1. 

 

Yorum Yazın



KalınİtalikAltçizgiliLink  
Simge Ekle

    

    

    

    





Yeşilin ve Mavinin Buluştuğu Yerdesiniz

SuçatıHaber Anket

Sizce Gürün Belediye Başkanlığı seçimini kim alır?
Ak Parti adayı Feyzullah Arslan
MHP adayı Nami Çiftçi
Sonuçlar

Google

Il Il Hava Durumu


Ziyaretçi Sayımız

Aktif Ziyareti
Bugun262 
Ayrnt
 
SuçatıRSS
 Haberler | En Çok Okunanlar | En Çok Oy Alanlar
 


Altyapıda yardımları olan mydesign ve efkan teşekkürler.
Suçatı Haber 2007
Tasarım ve Kodlama: Fatih TAKCI