Suçatı’da bir Cuma Namazı
Kategori: Güncel Olaylar |
2 Yorum |
2313 Okunma |
Yazan: hidayet | 29 Nisan 2017 22:02:10

Suçatı'ya sevgilerimle...
Gençlik yıllarımızın başlangıcında diğer birçok şey gibi camiimizi de tanıma fırsatım olmuştu. Mahallemizin gençleri ile yarışa müezzinlik yapar, sırayla sabah ezanını okur ve hem toplumu hem de dinimizi tanırdık. Her seferinde bir hatamızı daha düzeltir ve böylece daha doğru namaz kılmanın sırlarına erişirdik. Evimizde de inanç atmosferi hiç fena sayılmazdı. Özellikle kış günleri günün önemli bir vaktinde doğu istikametimizde bulunan camın önüne babam oturur ve uzun uzun kuran okurdu. Sesi güzel olan babam kuran’ı samimi şekilde okuduğundan olsa gerek evi ciddi şekilde bir huzur kaplardı o kuran okurken. Yine o yıllarda ramazan ayı bahar mevsimine denk gelmiş olacak ki bahar akşamları mahallemizin camisine kesintisiz olarak teravih namazlarına gittiğimi hatırlıyorum. Diğer gün sınav olduğunda bazı arkadaşlar teravihi ekerdi ama ben o sene hiç ara vermeden gitmiştim. İlginç gelebilir fakat manen güçlü olduğum zamanlar daha başarılı olduğumu hissediyor ve bunu doğruluyordum. Namaz çıkışı bazen babamla, bazen emmilerimden biriyle sohbet ederek eve dönerdim. Biz yaştaki çocuklar namazda şaklabanlık yapar ve işi eğlenceye dökerdi fakat ben o konuya çok bozulur ve arkadaşlarıma üzülürdüm. İşte o cami, yani Yeşilyurt Camisi namı diğer Mehmet Hoca’nın camisi.
Bir Cuma günü idi, yine görev dolayısıyla vardığım Gürün’de namaz vakti gelince gönlüm kasabama gitmek ve namazı orada eda etmek istedi. Kapısından içeri girişimden camiden çıkana kadar aklıma neler gelmedi ki. Vardığımda camide en ön safta, babam rahmetlinin de sıklıkla namaza durduğu yerde baba yarımı, Mehmet amcamı gördüm. Kendimi zor tuttum ağlamamak için. Bir anda babam aklıma geldi. Bizimle ilgili bir şey bilmediğini zannettiğimiz fakat bizimle ilgili her ayrıntıyı takip eden babam hayatta olsaydı benim Gürün Meslek Yüksekokulu’na müdür olduğuma kim bilir ne kadar sevinirdi. Genellikle giyinmeyi başaramayan oğlunu iyi giyimli görünce ne düşünürdü Allah bilir. Derken dayıma gözüm ilişti. Dayımı görünce annem aklıma geldi. Kendi kendime düşündüm acaba ruhlarına ayan olmuş mudur kasaba ziyaretim diye. Ve camimiz. Mehmet Toprak hocanın yerinde Ali Camcı hoca var artık. Mehmet Hoca emekli oldu yıllar önce. Ali Camcı halamızın oğlu aynı zamanda. Sesi mükemmel. Müezzini ise eski bir imam efendi olan Ekrem Amca.
Cami çıkışı tanıyan herkes geldi ve hoş beş etti. Sordular, soruşturdular. Allah hepsinden razı olsun. Belki zamana yenik düşen şeyler var, başta da nüfus gibi. Fakat eskiden olduğu gibi devam eden güzellikler de yok değil. Camimiz eskisi gibi, daha gurbetçiler gelmediği halde dolu dolu. Bizim ortaokul yıllarımızda olduğu gibi talebeler yine camiye yoğun ilgi gösteriyor. İnançlı Suçatı insanı sayesinde Suçatı eskisi gibi kalabalık olmasa bile camimiz hala eski günlerinde olduğu gibi. Allah camilerimizi müminsiz bırakmasın.
Ve Suçatı’da bulunduğum süre boyunca onların sevgisine ve övgüsüne layık olabilmek için çok daha fazla çalışmamız gerektiğine bir kez daha şahit oldum. Suçatı dünyanın en güzel kasabası bana göre. Bizler de şanslı insanlarız. Suçatı için Gürün için Sivas için ve memleket için çok çalışacak ve başarılarımızı paylaşmak için mutlaka arada bir gelip memleketimizi ziyaret edeceğiz inşallah. Önce de camimizi ziyaret edeceğiz, özellikle de şükretmek için…
Yorumlar
Nuri Kardeşim,
Değerli yorumların ve Yunus Emre'den paylaştığın şiir yazıyı tamamlıyor. Teşekkür ediyorum.
Saygılarımla,
Kardeşim Hidayet,
Ağzına kalemine sağlık. C.Allah razı olsun. Geçişlerimize rahmet kalanlarımıza sağlık sıhhat ve hayırlı ömür versin Mevlam.
Aşağıdaki mısraları büyüklerden zaman zaman duyuyorum, bu vesileyle ekleyeyim.
Selamar, Allah'a emanet olunuz.
-----
Onlar cihana geldiler, Hep gittiler kalmadılar,
Ağladılar gülmediler, Gülme gülme ağla gönül.
Bir gün ola ecel gele, Kullar kulluğunda kala,
Cümle mahluk toprak ola, Gülme gülme ağla gönül.
Aşık Yûnus söyler sözün, Hemen toprak beller özün,
Eğer yazın, eğer kışın, Gülme gülme ağla gönül.
Yûnus EMRE
Diğer Sayfalar: 1.
Yorum Yazın