1991 yılına tekabül eder benim Gürün’den ilk ayrılışım. Benimle aynı yaşta olduğu halde daha erken ayrılanlarda olmuştu baba yurdundan. Kimisi ilkokuldan sonra, kimisi ortaokuldan sonra, kimisi de bizim gibi lise sonrası çıkmıştı memleketten. Gençtik, hatta çocuktuk, memleketten ayrılmak kolay değildi tabi. Bizden önce de bizden sonra da bu akış sürdü gitti. Kimimiz akademisyen, kimimiz vekil, kimimiz bürokrat, kimimiz doktor, kimimiz avukat olarak (Allah’ın izniyle) memlekete sağanak şeklinde yağdık vakti gelince…

Küçük bir ilçeydi Gürün ama ünü Gürün’ü çoktan geride bırakmıştı. Paşamız (Orgeneral Edip Başer) bile çıktı zamanında, hem de genelkurmay başkanı olmasına ramak kalmıştı. Koskoca İstanbul’u yöneten belediye başkanı da (Prof. Dr. Nurettin Sözen) çıkardı Gürün. Bakan çıkardı Gürün hem de defalarca (İsmet Yılmaz, Hüsnü Yusuf Gökalp…). Ve vekiller (Edibe Sözen, Osman Boyraz, İsmet Yılmaz, Hüsnü Yusuf Gökalp, Temel Karamollaoğlu…). Hatta yakın zaman önce memleketin Cumhurbaşkanından sonra ikinci adamı olan Meclis başkanı bile şükürler olsun Gürün’ümüzden çıktı. Duymayan kaldı mı bilemiyorum ama Cem Yılmaz gibi bir değer de Gürün’den çıktı. Cem Yılmaz Gürün’de mi büyüdü demeyin bizde önemli olan aslıdır ve adamın aslı da Gürün’ün bir köyüdür kardeşim.

Sayı çok, uzatmak mümkün ama onları yazarsam diğer yazacaklarıma yer kalmayacak. Yazıma asıl sebep olan şeyi, sevgili arkadaşımı yazmak istiyorum. Sevgili, saygıdeğer kardeşim Mustafa Ünal beyefendiyi.

Mustafa Ünal beyefendi mütevazı bir ailenin bir bireyi olarak 1973 yılında dünyaya gelmiştir. İlkokulu mahallesi olan Yukarı Suçatı’da, orta okulu ise Aşağı Suçatı’de okumuştur. Bulunduğu sınıflarda devamlı sınıfın en iyisi olan Mustafa Ünal’ın belki bir arkadaşı olarak gözlemlediğim en önemli özelliği özgüveni olmuştur. İşte o özgüven sayesindedir ki yakın zaman önce nüfusu azaldığı için kasaba olma özelliğini kaybeden bir yerde doğmuş, büyümüş olmasına rağmen bugün Akdeniz Üniversitesine Rektör olabilmiştir.

İhtiyacımız olan tek şey özgüven. Bu özgüvenin oluşmasına katkısı olacak çok güzel bir ortak özelliğimiz var, o da memleketimiz. O yüzden diyorum ki Gürünlüyüz Gururluyuz. Lütfen sizler bunu Sivaslıyız Gururluyuz olarak okuyun. Mikro milliyetçilik yapmak istemem. Sadece özel bir durum meydana gelmişken başlık o şekilde içimden geldi.

Gençler bu sözüm de size. Her memleketin bir özelliği varsa bizim memleketin özelliği de insan yetiştirmek. Lütfen sizden öncekilerin başardığından daha fazlasını siz başararak bayrağı daha yükseklere çıkarın. Kendinize güvenin, başarı gelecektir.

Sivas

Kasım, 2015