SÜRÜ ve ÇANLAR
Kategori: Şiir |
3 Yorum |
2067 Okunma |
Yazan: ekrem | 17 Aralık 2013 21:17:01

Ekrem beye teşekkür ediyoruz.
SÜRÜ VE ÇANLAR
Eski Telin şimdi Suçatı
Mahalle çörten
Sokak asmalı
İki katlı ev
Altı dam
Dört girişi var
Üçü normal
Biri zıvanalı
Birkaç merdiven
Önünde çöplük
Yıllarca delikten
ihtiyaç görüp
üstüne
Külleri döktük
Koyunlar yatardı
Kuzu karnında
Musura dökülmüş
Gazel , malama
Bir köşede üzülür ağlardım
Babam bağırdıkça anama
Üst katta sacdan sobalar yanar
Mest eder insanı çıkan o sesler
Üstünde koca çaydanlık
Alt gözde patatesler
Dışarda soğuk içerde sıcak
Odun taşınır kucak kucak
Közler çekilir mangala saca
İnceden tüter çekmeyen baca
Minder konur sobaya yakın
Sürü habercisi
Çınlayan çanlar
Söze gerek yok
Herkes görev başına
Bunu ancak yaşayan anlar.
|
Puan: Henüz oy verilmedi / 0 Oy |
Yazdır
Yorumlar
Şiiri mi Naci Abinin yorumunu mu ?
bence yorum şiirden hiç aşağı kalmamış Allah Razı olsun .Çok güzel bir yazı olmuş Naci Abi
Çok teşekkür ederim güzel sözlerin için.Köyümüzün yetiştirdiği çok değerli gençlerin olduğunu düşünüyorum.Bu genlerimiz düşünce ve duygularını günümüzün teknolojisini kullanarak bir birlerine aktarıyorlar.Kimbilir bu aktarımlarda ne güzellikler vardır.Bu güzellikler bizlerle paylaşırlarsa elbette mutlu oluruz.Bizler belirli bir yaşa eriştik.Bizim çocuklarımıza övünebileceğimiz bir dünya bırkamadığımız bir gerçek.Onlar bu duruma biz getirdik.Sanırım onlara bir özür borçluyuz.Umarım onlar kendi çocuklarına daha güzel bir dünya bırakabilirler.Bizler özlemlerle yaşıyoruz,gençler hayallerle.Saygı ve selamlar.
Serbest şiirde harika bir "TELİN" resmi çizmiş Ekrem hocam sağolsunlar. 80'lerde her haneye telefon bağlanınca o güzelim "ucu telli mektup" devri sona ermiş, bakır tellerin mekanik gevezeliğine esir olmuştuk.Şuraya getirmek istiyorum sözü. Facebook ile Twitter çıkınca düşünmeden yazmak, anlamadan beğenmek, görmeden paylaşmak moda olduğu gibi, tanımadığın kişilere sınırlı harf sayıları ile saydırmak (twit atma) da işin raconu oldu. Bunun adı iletişimmiş. Kalıcı yazının mektubun meftunuyuz biz eskiyen nesil olarak .Ekrem hoca, epeyi kurak geçen aylardan sonra bozkırı şenlendiren yaz yağmuru gibi geldi şiiriniz. Asmalı sokak deyince, aklıma geldi. Tutufağıgilin ( Terzi Mehmet amca merhumun) en eski evleri bu yaz söküldü kaldırıldı. Diğer evleri de çocukları tarafından modifiye edildi, sıvandı. Sizin (Galagilin) evleri sokaktan Mescidönüne çıkarken biraz daha yolculara başını gösterir oldu. Şu günlerde Yukarı Telinde yanan soba, tüten baca sayısı çok seyreldi. Keven, gazel kokusu yerini genizleri yakan güney afrika kömürü dumanına bıraktı. Artık küller dediğin yere değil mescidönünde ki konteynıra dökülüyor. Belki de gelecek kuşak soba yerine kombilerle ısınıp çaydanlığın türküsünü ketıl (keetle)'dan taşan fokurtularda arayacak. Zaten şimdiden aşağı yolçatında gençler elde patates cipsleri ile dineliyorlar. Fırınlı soba da ne ki.. Şimdilerde Kayacıgilin Hayri abi de olmasa, kelek sesini duyamazdık. Harman yerinde eski musalla taşı etrafına toplanmış gençler ya yorgun bir işin akşamına doğru sığır beklerdi ya da, mahrem sevdalık sırlarını bir “Höre oyunu” sonrasında arkadaşlarına fısıldarlardı. Şimdi kampanyalı SMS mesajları ile hangi yitik muhabbetler devşiriliyor bilemeyiz. Giden gitti, kalan yaşıyor, dem bu dem. Herkese selam vesselam.
Diğer Sayfalar: 1.
Yorum Yazın